Tozlu Raflar
Daha düne kadar böyleydi. Kalemler, mürekkepler toz içinde. Hangisi yıkanmış, hangisi mürekkepli belli değil. Bilmeseler nasıl sevdiğimi, umursamıyor sanacaklar belki. Her gördüğümde içimi acıtan manzara bugüne kadar yazma isteğimi geri getirememiş gibiydi.
Şeklimi almış armut koltuğumdan kalkarak bir çırpıda boşalttım tüm rafı. Hatta yerlerinden söktüm. Renklerini değiştirerek monotonluğunu kırmaya çalıştım raflarımın. Gereksiz ne varsa dolaba tıkarak yeni görünümüne kavuşmuş oldu yatak odam.
Artık geriye tek birşey kalıyordu. Yazmak... Daha çok yazmak...
0 Yorum: