Merhaba Kalem Treni Takipçileri; Bu Hafta size bahsedeceğim şeylerden ilki bu turuncu pakette gelen kahve ve onu nasıl öğüttüğüm, nasıl d...

Haftalık #26 Etiyopya'dan Gelen Kahve, İstanbula Nasıl Gidemedim? ve Aliexpress Siparişlerim

Mart 24, 2017 Teknofil 3 Comments

Merhaba Kalem Treni Takipçileri;
Bu Hafta size bahsedeceğim şeylerden ilki bu turuncu pakette gelen kahve ve onu nasıl öğüttüğüm, nasıl demlediğim hakkında.  Daha sonrasında bu yıl dolma kalem lobisinden neden icazet almaya gidemediğimi ve bir kaç şeyi daha sizinle paylaşacağım.

Teyzemin küçük oğlu geçen sene Etiyopya'ya iş için gitti. Geri döndüğünde haliyle kahve getirip getirmediğini sordum. Getirdiğini ama çoğu şeyin hijyen açısından düşük kalitede olduğunu söyledi. Bende zaten kahvemi orta kavrulmuş tam gövdeli sevdiğim için çok bir şey beklemiyordum ama yine de merak etmedim değil.
Fotoğraftaki uzun, bakırdan yapılmış alet gerçek bir Sözen Değirmeni. Bu değirmenleri İstanbul'da Sözen soyadlı bir amca elde yapıyor. Detaylı bilgi için googlelayabilirsiniz. Bu değirmeni ben rahmetli babaannemin evinde buldum. Hakkında bilgim vardı, o yüzden sahiplendim bu değirmeni. Ama bu aslında bir karabiber değirmeniymiş, çünkü civatayı en gevşeğe getirsem dahi çok ince öğütüyordu. Filtre ettikten sonra bardağınızın dibinde tortu kalmasını önemsemiyorsanız çok bir sorun değil.

Kahvenin tadına gelince 350 milimlik French Press'in normal zamanda tek başıma bitirirdim. Ama bu sefer bir bardaktan sonra karnımı ağrıtacak kadar acı geldi bana. Şimdi tarafsız olmak lazım kim bilir kaç yıllık sözenden çektiğim için tadı o şekilde olmuş olabilir. Pek beğendiğim söylenemez.
Biliyorsunuz, geçen sene kardeş bloglardan olan banasikcayaz.com'un doğum gününü kutlamak için İstanbullara kadar gittim. Hatta bunun hakkında yazı bile yazdım okumadıysanız tıklayın. Bu sene de 2-3 ay öncesinden biletimi aldım. Sabah 5.30'da babamı beni götürmesi için ikna ettim. Havaalanına vardım. Cafe Nero'ya oturdum. Yarım saat rötar olacağı mesajı geldi. İyi dedim kahvemi daha yavaş içerim olur biter ama yok. Kapının önündeyim sırada birinci duruyorum diye de oturmaya falan gitmek istemiyorum 3 saat ayakta bekledim. Sis yüzünden.

Bu saatten sonra kalksaydı da 13.30 - 14.00 gibi ben Kadıköy semalarında olsam hiçbir işime yaramazdı. İstanbul'da ki arkadaşlarım hiç alınıp gücenmesin. Her geldiğimde gezmeye doyamadığım, daha da bir aşık olduğum bu şehre sadece sizin için gelmiyorum. Sirkecide Murat Usta'ya uğrayıp kalemlerime baktırmak dahil bir çok planım iptal olup, 3 saat sonrasında biletinizi iptal ettirme hakkınız var denilince istemeyerek de olsa evin yolunu tutmuş oldum. Bir sonraki sefere artık.


Alın size bahsetmediğim bir şey daha. Yine geçen sene BSY'nin facebook grubunda başlattığımız mektuplaşmaya ben halen devam ediyorum. Aliexpress'ten bu Damga-Mühür aletlerini edindim. Zarf nasıl olsa yapışkanlı kapanıyor derseniz de, Ben seviyorum bu tarz şeyleri. Benim için hediyenin kendisi değil ambalajına ne kadar vakit harcandığı önemli geri kalan herşeyi zaten parayla halledebiliyorsunuz yanlış mıyım? Ama normal bir durumda para verseniz dahi alamayacağınız hisler uyandırıyor bu tür kendinden katılan şeyler. Sadece kendim değil başkalarına da bulaştırmaya çalıştığım bir hastalık bu. Renklerden biri benim diğeri mektup arkadaşım için :)



Bir sonraki yazıma kadar kendinize iyi bakın. 
Görüşmek Üzere :)

3 yorum:

  1. Nisan ayındaki doğumgünü buluşkasına gelirsin sen de, olmaz mı?

    YanıtlaSil
  2. I seriously love your website.. Pleasant colors & theme. Did you make this site yourself? Please reply back as I'm wanting to create my own personal blog and want to find out where you got this from or just what the theme is called. Appreciate it! suntrust online banking

    YanıtlaSil
  3. I was recommended this web site by my cousin. I'm not sure whether this post is written by him as nobody else know such detailed about my difficulty. You are incredible! Thanks! netflix member login

    YanıtlaSil