Bütünleme sınavlarına geldiğim gündü. Bir saat kala Sivas şehir merkezinde oldum ve bir trene binmeden önce ne yapıyorsam onu yaptım. Hast...

Tren Seyahatleri #11 58'in Laneti

Mart 03, 2015 Teknofil 3 Comments

Bütünleme sınavlarına geldiğim gündü. Bir saat kala Sivas şehir merkezinde oldum ve bir trene binmeden önce ne yapıyorsam onu yaptım. Hastane önündeki ATMleri ziyaret ettim. İddaa oynadım. Dürümcüye yolluk hazırlattım. Her nasıl olduysa gara tam vaktinde geldim.

Trende yurttan arkadaşım Batuhan ile karşılaştım. O yirmi bir numaradaydı. Ben ise ironik bir biçimde "58" de idim. EYBİS'i açtığımda tek boş koltuk burası kalmıştı ve kapı kenarları en sevmediğim koltuklardır.

 Çünkü, kapı sürekli açılıp kapanırken soğuk hava yasak içilen sigaraların kokusu ve tam arkamda tuvalet olması beni rahatsız eder. Birde beşinci vagon olduğu için yemekliye giden her yol benden geçiyor. Yani her türlü sorun başınıza gelebilir. Üstelik tekli koltuk da değil. Yanınızda ya kafa dengi bir yol arkadaşı bulursunuz ya da on saat kafanızı yiyen birini.

Karekodların korkulu rüyası "Göbeksiz Kondüktör" gelince Kangal köpekleriyle ilgili sohbeti kısa kesip yerime dönmek zorunda kaldım. Yanımda benden bir kaç yaş büyük bir genç vardı. Elinde kitabıyla birlikte. İkimizde yaklaşık bir saat kitap okuyup hiç bir kelime etmedik.


Otuz sayfa kadar kitap okuyunca Batu gelip yemekli vagona geçelim mi? dedi. Olur dedim. Ben dedim, yanımda yolluk var. Neyse ona bir tavuk şiş söyledik. Bir sonrakine eşlik edeceksen ben bira içeceğim dedim. Sohbet ettik baya... Dediğim gibi kafadar insanlarla seyahat edince daha kısa sürüyor. Şöyle böyle derken iki birayla Kayseri'ye geldik. Oradan Çukurova'ya binip Adana'ya gidecekmiş.
Bende oturduğum yerden kapının sensörünü tutarak "Ooo tekrar görüşelim... Evet yazıcam bunları okursun..."  diyorum alkolün verdiği sahte özgüvenle birlikte. Halbuki kendisiyle çok da samimi değilimdir. :)


Sonra yerime oturdum. Yanımdaki gence "Herkes indi, bir o kadar geri bindi." dedim. Başka kalabalık istasyon var mı bunun gibi dedi, "Yozgat-Yerköy var" dedim. "Birde Kırıkkale'den saat 11 gibi geçsek her vagonda yirmi kişi ayakta olurdu. Tabii Kırıkkale'den biletsiz binmek yasak ama öğrencilere Irmak yada Yahşiyan bileti kesiyorlar." deyince durakların isimlerini falan biliyorsun, her zaman trene mi binersin diye sordu. Evet, hatta bunun hakkında blog yazıyorum dedim.
6 Sene Önce Sivas Garı
Söylemek istemiyorum normalde "Hey benim bir blogum var" demekten hoşlanmıyorum. Çünkü sadece açılmış ve içi boş bir şey olarak algılanıyor girip baksalar da boş boş şeyler yazdığımı düşündüklerini düşünüyorum. Benim okuyucum zaten beni buluyor bir şekilde ve onların -sizlerin- hepsi bu yazdıklarımı anlamlı kılan kişiler.


Adı Enes imiş.Sende çok kitap okuyorsun herhalde dedim. "Evet Polis kolejinde ya spor yaparsın ya kitap okursun. Ben kitabı seçtim" dedi. Malatyalı ve Ankara'da Polis Akademisine gidiyormuş. Fakat bu polis okulları kapatıldığı için bir sene istediği bir okulda İşletme okuyup bitirebiliyormuş okulu. Güzel dedim. En azından boşa gitmemiş, hem polis olmazsın hemde beleşe işletme mezunu olursun. Değil mi?


Kolejdeyken arkadaşlarıyla birlikte bir öykü kitabı yazmış, 20. Yüzyıl ile alakalı. Birde dergi çıkartıyorlarmış ama Hristiyanlık propagandası yaptıkları gerekçesiyle kapatılmış. Ne kadar "dalga geçer gibi" değil mi? Tanıttıkları tüm yazarlar yabancı diye dergi kapatılıyor. Yazarlar yerli yazarları sevmiyor olamaz mı? İşte bunun saçmalığı hakkında konuştuk o vagon arasında sigara içerken.

Bu banliyö trenlerini seviyorum. Metro gibiler ama gerçek tren rayından gidiyorlar.
Raylı sistem olmak ne güzel :)
Sonra yerimize geçip uykumuz gelene kadar yabancı dizi izledik birlikte. Sonra ise Ankara'ya gelmiş olduğumu hatırlatan tanıdık his ile birlikte Ulus Metro İstasyonunda yürüdüm. Metro+Metro+Otobüs yaparak eve gittim.

Herkese Bol 58'li Günler.

3 yorum:

  1. Yazılarını okurken sanki seninle birlikte olayları yaşıyormuş gibi hissediyorum :)
    Diğer yazılarını sabırsızlıkla bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene sevindim çağlar. Daha gidilecek çok yolumuz var. (Ankara-Sivas arası)

      Sil