Her zaman ki gibi dershaneden çıkıp eskiden evime yakın olan Kuğulu Parka gittim sanırım 2013 Ağustos'unun sonlarına doğruydu Gezi Park...

Neredeymiş Benim Kuğularım?

Şubat 05, 2014 Teknofil 0 Comments

Her zaman ki gibi dershaneden çıkıp eskiden evime yakın olan Kuğulu Parka gittim sanırım 2013 Ağustos'unun sonlarına doğruydu Gezi Parkı direnişi orada hala sürüyordu. Kuğular yerinde değildi,hiçbir şey yerinde değildi ve ben kendimi olayın içinde buldum.

Olay 2 tane eli kameralı benden 1-2 yaş büyük kızın izinsiz fotoğraf çekmesiydi,ben olayı dışarıdan seyrediyor hiçbir şeye karışmıyordum. İşte provoke edilmememi bu görüşme borçluyum arkadan seyrediyorum kızlar ne kimlik gösterebiliyor ne basın kartları var, stajyeriz biz diyorlar. "Duvarın fotoğraflarını çektik sizi çekmedik, biz işimizi yapıyoruz siz kim oluyorsunuz, polis çağırırız" diyorlar

 direnişlerden biri “155 polis imdat, koşun eylemcileri itiyolar!” dedi aralarında bir baş var birde abla. Çok iyi bir teşkilatlanma var orada yani tebrik ediyorum. “Bu parkı işgal ettik artık bizim özel mülkümüz bizim koordinasyon masamıza başvurmadan burada kimse fotoğraf çekemez" diyorlar yaşlı bir amca var saçları benimkinden uzundu ve sesi gırtlak kanseri gibi çıkıyordu. Şah damarın orada pansuman yapılmış bir yer vardı, o konuşup durdu. Ama bir teyze vardı aynı benim teyzeme benziyordu, onun ormanda büyümüş hali gibiydi. Gitti, kızın çenesinden tutup salladı “ sen kim oluyon lan! Kimsin sen çık git buradan” deyince işler biraz alevlendi. Eylemciler "hadi polisi ara" deyince kız aradı. “Burada bize 30-40 kişi saldırıyor” deyince yine ortalık karıştı. Saldırma falan yoktu, sadece teyzeme benzeyen ablaları biraz korkutmuştu onları.
Kızlar polisin gelmeyeceğini anlayınca "bize de güzel bir tecrübe oluyor devam edelim" esasında tartışmaya başladılar.Ben tamamen birebir olarak, onların dediklerini yazıyorum. 
-Turkuvaz medya kimin biliyor musun sen?
-Biliyorum tabi yandaş medya yandaş medya!
-Kim oluyorsunuz da bize böyle diyorsunuz
*İnisiyatifin Basın Sorumlusu olan gayet beyefendice konuşan bir genç katıldı*
-Ablamız İnisiyatif  Üyesi ve burası işgal edilmiş bölge, lütfen burayı terk edin. Bizim yüzümüzü çekmeye hakkınız yok bu insan hakları suçudur.
-Ya yüzünüzü çekmedik ki, biz çöpleri yazıları, kuğulu parkın son durumunu çekmek istedik
-Gelip bizden izin istemeliydiniz, derhal makinenizdeki görüntüleri silin

O arada kızın elindeki telefonun flaş ışığının yandığını fark ettim. yanımdaki temizlik görevlisine “bak flaş açık, çekiyor telefonla” dediğimde tepki alamadım. Ama benden başka, biraz bana benzeyen bir genç fark etti. Telefondaki videoları göster falan dediler ama yok, kızdan alamadılar telefonunu sonra bu basın sorumlusu yakışıklı genç, onları eylem bölgesinden Zabıta Noktasına getirdi ama gelirken birisi “Bu parkta .ot kıllarına yer yok” diye bağırdı. Kız bunlardan yüz bulup "Önce saldırdınız sonrada küfrettiniz" falan diyerek ilerledi.

 Direnişçilerin başkanları “Sen arasan gelmez ama ben arasam hemen gelirler.” dedi. Kızda “Seni gazlayan da polis, herhalde burada direnişçiler yok, örgüt var örgüt. Başı da sensin, birde ülkeyi kurtaracaklar. Sana gaz sıkan, coplayan da polis değil mi?””O Gazda sıksa coplasa da benim polisim tamam mı, orası seni ilgilendirmez. Biz burada burayı işgal ettik ve hukuksuz bir iş yapıyoruz. Polisin her sabah bize saldırmaya hakkı var, polisimizi yedirtmeyiz” dediler. Gittiler orada benim patronları olduğunu düşündüğüm takım elbiseli, bir gözü diğerine göre daha dışarıda duran şişman bir adam vardı. Kesin patrondu, o göbek bir patrondan başkasına ait olamaz. Ama kimin patronu olduğu meçhul diğer bir arkadaşları da parkın basında imiş.

 Onla birlikte, çevredeki vatandaşlarla birlikte tartıştık falan ama inisiyatife ki insanların hiç biri kötü değil bence. Adam bana “ Sen geri kay polis gelecek birazdan” diye uyardı yani kötü olduklarını düşünmüyorum. Polisi tam 3 kere aradılar ve polis geldiğinde ilk olarak adı Kenan olan reislerine yöneldi “bunlardan şikayetçi misin Kenan?” dedi.Adam evet bu iki kızdan şikayetçiyim deyince Polis sertçe “Evet, bizimle karakola geliyorsunuz. Hemen.” diye son noktayı koydu. Kızlar tedirgin adımlarla polis aracına yöneldiler,
polis adama fısıldadı;
Kızılay AVM önü
-Gerçekten götürmeye değer mi? Sana o kadar çok geldik biliyorsun. Boşuna uğraşmayalım.
-Yok şikayetçiyim ya bunlardan, alın götürün bunları. 
dedi aynı şekilde durumu anlattı kızlardan da durumu dinledikten sonra her iki grubu parkın 2 ucunda bekleyen polis otolarına bindirdiler ve olay çözüldü. Kuğular olaylar son bulduktan birkaç ay sonra yuvalarına geri döndüler
Tamamen yaşanmış bir olaydır ve yazıda hiçbir siyasi amaç güdülmemektedir

Dip Bilgi : Dolma kaleminizin ucunu, bir patlamış mısır tanesine sürterseniz, patlamış mısırın mürrekebin ıslaklığıyla yarıldığını göreceksiniz. "Kalem Kılıçtan Keskindir." tezinin ispatı olmuş oluyor bu tespit herkese iyi akşamlar.


0 Yorum: