TCDD Genel Müdürlüğünün Ankara Garında, havaalanındakilere benzer ekranlarda yayınladığı  "Acımız Derin Yastayız" başlıklı Soma...

Tren Seyahatleri #7 Yaratıcı Kayserililer

Mayıs 28, 2014 Teknofil 2 Comments

TCDD Genel Müdürlüğünün Ankara Garında, havaalanındakilere benzer ekranlarda yayınladığı
 "Acımız Derin Yastayız" başlıklı Soma Maden Kazasında hayatını kaybedenlerin yakınlarına baş sağlığı dileyen taziye mesajı.
Sınavlar bitti. Bütünleme sınavlarına bir hafta var ben ne yapacağım şimdi diye düşünürken, yurda gardan yürüyerek geldiğim aklıma geldi. Baktım ki sekiz gündür yazı yazmıyorum. (burada özür dilediğim kısım...) Neyse Ankara'dan gelirken yüküm yoktu. Gara gitmeden bir kaç saat önce Starbuck's'a gideyim dedim. Bulvarda ki şubelerinin kapandığını görünce azda olsa üzüldüm. Günlüğümü çoğu zaman orada yazardım. Karanfil'deki Sbx'a oturduğumda sağımdaki kız çekinerek bir süper loto kuponu çıkardı. Tükenmez kalemle onun fotoğrafını çekti. Sonra kalktı. Neden buralarda günlük yazıyorum? Çünkü, baksanıza bir ton ilginç olaylar oluyor. Karşımdaki adamın süveterinde 58 yazıyor olması da büyük bir rastlantı, yoksa Sivas beni mi Çağırıyor?

Kaç seferdir altından geçiyorum hiç yukarı bakmamıştım.
 Bir önceki fotoğrafı çekerken ön kameranın açılması sonucu bu gerçekle karşılaştım.
Kızılay'dan Adliyenin oraya kadar yürüdüm sonra gara giden üst geçitlerden birine merdivenle tırmandım. Oradan geçerken birilerinin beni bıçaklamamasına dikkat ettim :). Sonra gara girip yukarıdaki "Başınıza hızlı tren yağdıracağız" kaplamalı tavandan geçip trene bindim. Kırıkkale'ye gidene kadar hiç bir şey belli olmuyordu. Bu yazıya dahil olmayacak olan insanlar abur-cubur yeyip sohbet ettikten sonra uyuyorlardı. Kırıkkale'yi geçince olaylar baş göstermeye başladı.

Elmadağ İzci Kampı
Ankara'nın en uç ilçesi, Kırıkkale sınırıyla arasında sadece 9 kilometre var.
Sağ yanımda dede ve ninesi bir çocuğu kasık fıtığı ameliyatı olmaya getirmiş, şimdi geri dönüyorlardı. Pijamasının peyik kısmını yırtmışlar oradan anladım. Pusetleri koltuğun arasından kaydığında çocuk huysuzlaşıyordu. Onlarda tülbentle koltuğa bağladılar ve sorun çözüldü. Kayserililer bazen çok yaratıcı olabiliyor.

Ankara - Samsun kara yolunun altından geçiyoruz.
Bu çocuklu,uyuyan orta-ileri yaşlı çift; çocuk ağlamaya başlayınca uyandı. Adam ilk önce çocuğun kafasını göğsüne vura vura "öl diyorum sana öl!" diye bağırmaya başladı. Hepiniz şaşırdınız biliyorum. Ama ben gayet meraklı bir şekilde izlemeye devam ediyorum. Adam bu seferde çocuğun sırtına vurmaya başladı ama ağlayışları daha da şiddetlendi. Artık çocuk kendi tükürüğünde boğulur gibi sesler çıkarıp ağlamaya devam ediyordu. Anladım ki uykudan uyanamadığı için ağladığını sanıyorlar.

Tren yolu manzaralı ev. Deniz manzaralı ev kadar güzel olmalı...

Yemekli vagona su almaya giderken gördüğümde ise, çocuğun kafasını tuvaletin havalandırma camından çıkarmaya çalışıyorlardı. Dediğim gibi bu Kayserililer çok yaratıcı. Sadece kadın "Yapma bey öldüreceksin çocuğu" dediği için ondan biraz yaratıcılık puanı kesiyorum. Bir daha ki sefere daha gaddar olmalı. Değil mi?

Bu yazıda bahsedilen kişiler zarar görmemiştir
Herkese Bol Yaratıcı Günler Dilerim :)

2 yorum: